Yeni bir cumartesi yazısı yazmaya ve kendi iç dünyamı siz okurlarımla paylaşmak isteyip, 60 yıl önce bugün aramızdan ayrılan dönemin çapkını, aşk ve siyaset  insanı bugünün şairi, Nazımlaşan ruhumu yazıya dökmeye hazırlanırken, bir dönem iki kez Ardahan Bal Festivalini gerçekleştirdiğim İstanbul Bakırköy Belediyesi sınırları içinde bulunan Botanik parkın E-5'e bakan yüzüne asılan dev pankartı görüyor ve iç dünyamı yazılarım aracılığı ile gözlerinizin önüne serip, sizin de iç dünyanızın aynı olduğunu gördüğüm cumartesi duygu pazarından çıkıp, yine siyaset pazarına giriyorum..   Gerçi her cumartesi günü ele almaya çalıştığım ve birilerinin 'bana yazmış, kime yazdın, ne o yine canın sıkılmış, mesajın kime, hatta sen aşıksın arkadaş?' diyerek üzerine alındığı ve beni olduğu gibi sizin de kanayan yaralarınızı deşen her insanın yaşadığı görmezden gelinen duygusal yazılarımdan kaçıp, 'Bendeki bende kalsın, saçlarıma vursun, beyazlatsın, dişleri döküp, volkan gibi her an patlamaya, durmaya zorladığım kalbime, iç dünyamda kalsın' diyerek kendimi balatası yanan frene basma çabamda buna etkili olmuyor değil..  Neyse bırakalım öyle böyle yarısını yine yazdığım cumartesi yazısını da, son seçimlerden sonra gelen   önemli sorun bir o kadar da komik çıkar..  Çünkü İl ve İlçe yönetimleriyle barışık olmadıkları alenen görünen ve 4 yıldan fazladır  HDP, İYİ Parti desteğiyle CHP'li Belediye Başkanı olanlar adeta Ağustos Böceği misali saz ve sözden öteye gidememekteler. Bunun en son örneği Doktor hemşerim, İstanbul Bakırköy Belediye Başkanının 'açtım dediği' sosyete pazarı projesinden, yine hemşerim olan ağ saçlı Şişli Belediye Başkanının yapamadıklarından anlamak o kadar kolay ki Göleli hemşerilerinin topa tuttuğu Esenyurt'a gitmeye gerek yok bile..  Zaten Ardahan Damal'daki başkan gibi seçildiğinden beri yok bir durumda.. Evet, rakipleri AK Partili Belediyelerin başta varoşlara olmak üzere her insana dokunduğu yerelde sosyete pazarı, gazeteci, fotoğrafçı, grafikçi olmayanlara hazırlatılan acemi komşu dergileriyle bol bol poz vermekle iş yaptıklarını sanan muhalefet belediyelerinin de işi bir hayli zor gibi..  Çünkü Ardahan'da olduğu gibi ülke genelinde ki CHP'li belediye başkanlarının İl ve İlçe Yöneticileriyle hiçte barışık olmadıkları ve Genel Başkanı ile barışık olmayan, ulusalcı Bolu Belediye Başkanı gibi kavgacı, kendini beğenmiş, burunlarından kıl aldırmayan yönlerini 4 yıldır başında oldukları kentlerdeki insanlara da en ağır şekilde hissettirmişler. Ve bunların çoğunun yani yarısından çoğunun seçimleri kaybedeceklerini şimdiden söyleyebiliriz. Neden mi?  Yerini ağ saçlıya bırakan eski belediye başkanının eski partisinden yeniden milletvekili ve söz sahibi olduğu, mevcut İBB başkanının genel başkanı aşmaya ve olmaya çalıştığı, 3'ü Ardahan'da, 3'ü İstanbul'dakilerin yok denecek çalışma ve çabalarına ve bu yazımı yazdığım evimin balkonunun sınırları için de olduğu ilçeye adını veren Kartal bakışı ile baktığım adalardaki başkanın adının bile unutulduğuna bakmak yeter, artar bile..