deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Anıl Şehirlioğlu
Köşe Yazarı
Anıl Şehirlioğlu
 

Ruhunuzu dinlemeye ayıracak Zamanınız var mı ?

Bazen içinden hiç birşey yapmak gelmez... İşe gitmek, sokağa çıkmak, kuafore gitmek, normalde kadınlara büyük keyif veren eylemlerden biri olan alışveriş yapmak, yemek yapmak, sofra kurmak, etrafı toplamak, giyinmek, duş almak, o cok sevdiğin kitabı okumak, ipad'de hergün oynadığın o oyunu oynamak, hatta uyandığında yatağın içinden çıkmamak... Ama sonra bir şavaş başlatırız kendimizle. Hayır canım istemesede oraya gideceğim, süsleneceğim, kendimi iyi hissetmek için kuaföre gideceğim, ya da bir kitap alacağım. Sıralarız arka arkaya, birşey yapmak istemeyen tarafımızı kendimize düşman zannederek. Kendimize savaş açarız. Bunu da güçlü olmak gibi görerek. Oysa, Allah'ın her günü yaptığın şeyleri tek bir gün yapmak istemeyince, ego mu, düşmek mi, ya da kendini dünyaya kapatmak mı oluyor? Ya ruhunun buna ihtiyacı varsa... Ya ruhun günlük koşturmalarının içinde onu duymadığından şikayetci olup, kendisini sana duyurabilmek için arada sırada sessizleşmeni istiyorsa... Ya orada sana en büyük yardımı yapacak, şefkati verecek, içindeki boşluğu dolduracak içindeki ruhunla kavuşmansa. En büyük ilerleme fırsatını, kendini kendine çelme takmak gibi algılarsan çok yanılırsın dost. Her gün yüzlerce şey yaparken ruhuna hasret kaldığında, elbette en değerli varlığın olan o ses seninle konuşmak isteyecektir. "Heeeey... Ben burdayım... Beni görmeyip benden alabileceğin herşeyi dışarıda arıyorsun. Gerek yok, kendini boşuna kasıyorsun” demek için feryat figansa. O sebepten sana hiç birşey yapmamak isteği veriyorsa o gün, seni seninle buluşturmak için.” "Kendine dön” diyebilmek için. "Hadi bugün evde kal, kendinle başbaşa ve sessizlikte, bir fincan bitki çay en güzelinden ve biraz sohbet edelim seninle, dertleşelim, ben sana seni göstermek istiyorum" diyen o sesi ne olur duymazdan gelmeyin. Bunu düşmek zannetmeyin. Kendinizi herşeye mecbur hissedip, ruhunuzun olmak istemediği hiçbir yerde olmayın. Bu orayı sevmediğiniz, o kişileri istemediğiniz icin değil, sadece bir gün kendi içinize misafir olmak, inzivaya çekilmek oçin bir çağrı sadece. Ertesi gün yine sevgiyle dolarsınız sevdiklerinizin boynuna kollarınızı, işinize gider dört elle sarılırsınız, çocuğunuza en sevdiği yemeği pişirirsiniz, sevgilinizle sinemaya gidersiniz, canınız ne isterse. Ama arada sırada size kendini duyurmaya çalışan o sesi dikkate alıp, o gün "pause" tuşuna bastığınızda, ertesi güne daha da bambaşka kalkacaksınız aslında. Size vereceği hediyeleri olacak cünkü ruhunuzun... En basiti tembellik yapmaya hakkınız olduğunu bilmek bile iyi gelecek, kendinizi değerli hissettirecek. Siz o bir günü kayıp sanıyorken belki size yılları hediye edecek. Kendinizle uyumlanın, bir olun, ruhunuza izin verin, yeten ve yetemeyen, seven ve sevemeyen, hergün deli gibi koşturup arada bir canı hiçbir şey yapmak istemeyen kendinizi sevin her halinizle. Sizin herşeye hakkınız var, başkasının alanını gasp etmedikçe... Hadi bakalım var mısınız ruhunuzda biriken mesajları dinlemeye? Sevgimdesiniz...
Ekleme Tarihi: 10 Ekim 2018 - Çarşamba

Ruhunuzu dinlemeye ayıracak Zamanınız var mı ?

Bazen içinden hiç birşey yapmak gelmez... İşe gitmek, sokağa çıkmak, kuafore gitmek, normalde kadınlara büyük keyif veren eylemlerden biri olan alışveriş yapmak, yemek yapmak, sofra kurmak, etrafı toplamak, giyinmek, duş almak, o cok sevdiğin kitabı okumak, ipad'de hergün oynadığın o oyunu oynamak, hatta uyandığında yatağın içinden çıkmamak... Ama sonra bir şavaş başlatırız kendimizle. Hayır canım istemesede oraya gideceğim, süsleneceğim, kendimi iyi hissetmek için kuaföre gideceğim, ya da bir kitap alacağım. Sıralarız arka arkaya, birşey yapmak istemeyen tarafımızı kendimize düşman zannederek. Kendimize savaş açarız. Bunu da güçlü olmak gibi görerek. Oysa, Allah'ın her günü yaptığın şeyleri tek bir gün yapmak istemeyince, ego mu, düşmek mi, ya da kendini dünyaya kapatmak mı oluyor? Ya ruhunun buna ihtiyacı varsa... Ya ruhun günlük koşturmalarının içinde onu duymadığından şikayetci olup, kendisini sana duyurabilmek için arada sırada sessizleşmeni istiyorsa... Ya orada sana en büyük yardımı yapacak, şefkati verecek, içindeki boşluğu dolduracak içindeki ruhunla kavuşmansa. En büyük ilerleme fırsatını, kendini kendine çelme takmak gibi algılarsan çok yanılırsın dost. Her gün yüzlerce şey yaparken ruhuna hasret kaldığında, elbette en değerli varlığın olan o ses seninle konuşmak isteyecektir. "Heeeey... Ben burdayım... Beni görmeyip benden alabileceğin herşeyi dışarıda arıyorsun. Gerek yok, kendini boşuna kasıyorsun” demek için feryat figansa. O sebepten sana hiç birşey yapmamak isteği veriyorsa o gün, seni seninle buluşturmak için.” "Kendine dön” diyebilmek için. "Hadi bugün evde kal, kendinle başbaşa ve sessizlikte, bir fincan bitki çay en güzelinden ve biraz sohbet edelim seninle, dertleşelim, ben sana seni göstermek istiyorum" diyen o sesi ne olur duymazdan gelmeyin. Bunu düşmek zannetmeyin. Kendinizi herşeye mecbur hissedip, ruhunuzun olmak istemediği hiçbir yerde olmayın. Bu orayı sevmediğiniz, o kişileri istemediğiniz icin değil, sadece bir gün kendi içinize misafir olmak, inzivaya çekilmek oçin bir çağrı sadece. Ertesi gün yine sevgiyle dolarsınız sevdiklerinizin boynuna kollarınızı, işinize gider dört elle sarılırsınız, çocuğunuza en sevdiği yemeği pişirirsiniz, sevgilinizle sinemaya gidersiniz, canınız ne isterse. Ama arada sırada size kendini duyurmaya çalışan o sesi dikkate alıp, o gün "pause" tuşuna bastığınızda, ertesi güne daha da bambaşka kalkacaksınız aslında. Size vereceği hediyeleri olacak cünkü ruhunuzun... En basiti tembellik yapmaya hakkınız olduğunu bilmek bile iyi gelecek, kendinizi değerli hissettirecek. Siz o bir günü kayıp sanıyorken belki size yılları hediye edecek. Kendinizle uyumlanın, bir olun, ruhunuza izin verin, yeten ve yetemeyen, seven ve sevemeyen, hergün deli gibi koşturup arada bir canı hiçbir şey yapmak istemeyen kendinizi sevin her halinizle. Sizin herşeye hakkınız var, başkasının alanını gasp etmedikçe... Hadi bakalım var mısınız ruhunuzda biriken mesajları dinlemeye? Sevgimdesiniz...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.