deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Kemal Aydın
Köşe Yazarı
Kemal Aydın
 

Bu vatan hepimizin gidecek başka yerimiz yok

Azerbaycan-Ermenistan savaşı başladığı günden bu yana televizyonlarda uzman stratejist adı altında hükümet sözcüsü edasıyla yorum yapan insanları dinledik. Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans eğitimi almış, ülkesinin içinde bulunduğu durumdan endişe duyan bir yurttaş olarak, bu savaşın nedenleri ve sonuçları üzerinde düşünmeye başladım. Ermenistan Başbakanı Paşinyan ülkesinin güç dengesi açısından Azarbaycan'dan kat be kat zayıf olduğunu bildiği halde ve mutlak yenilgiyle sonuçlanacak bir savaşı niçin başlatır? Bu sorunun cevabını bulmak adına Paşinyan'ın Hindistan'dan Rus medyasına, AB'den ABD medyasına verdiği demeçleri takip ettim.  Bu demeçlerde; Sıklıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pakistan ile birlikte Azerbaycan'a koşulsuz yardımda bulunarak Neo-Osmanlı hayalini diriltmeye çalıştığından dem vuruyordu. Dağlık Karabağ'da savaşmak üzere Libya, Suriye ve Pakistan'dan paralı savaşçılar getirterek Hırıstiyan Ermeni halkını yok etmeye çalıştığını, Hırıstiyan batı kesimin kendisine bu savaşta tam destek vermemesi ve savaşı kaybetmeleri halinde Tayyip Erdoğan'ın savaşçılarını kısa süre sonra Viyana kapılarında göreceklerini söyleyerek batı liderleri ve kamuoyunu tehdit ettiğini gördüm. Tayyip Erdoğan hakkında Macron tarafından dile getirilen bu görüş, belli ki Paşinyan'a ilham kaynağı olmuşa benziyor... Fransa'da Peygamberimiz Hz. Muhammet' in karikatürü bahanesiyle "boğazı kesilen öğretmen" cinayeti, Nice kentinde yine aynı gerekçeyle boğazı kesilerek öldürülen bir kadın ve bıçaklanarak ağır yaralanan iki kişi, Almanya Dresten'de benzer bir cinayet, cihatçı olduğu ileri sürülerek Fransa'da kapatılan ortadoğu kökenli bir derneğin başkanının twitter hesabından Cumhurbaşkanımız Tayip Erdoğan' dan siyasi sığınma talebine, Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğü' müzün twitter hesabından; "Başvurunuzu yapın değerlendirelim" açıklamalarını alt alta koyduğumuzda, Macron ile eş zamanlı Paşinyan'ın dile getirdiği medeniyetler çatışmasına neden olacak bir din savaşını başlatma çabaları için düğmeye basıldığını hissetmek yanlış olmasa gerek. Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı, Hollanda Muhalefet Lideri ve Avusturya Başbakanı'na sert cevapları, Kurtlar Vadisi ve Muhteşem Yüzyıl dizileri ile  başlayan Payitaht Abdülhamit, Diriliş Ertuğrul, Büyük Selçuklu, Kuruluş Osmanlı gibi diziler ve İstanbul'un Fethi gibi birçok ümmet motifli sinema filmlerinde işlenen konuların bakış açısına yakın sürdürülen, Proaktif Yeni Türk dış politikasının sonucu olarak; Avrupa ve Arap ülkeleri hükümetleri nezdinde oluşan rahatsızlık asla bir araya gelemeyecek denen Arap-İsrail barışına yol açmıştır... Viyana'nın göbeğinde işlenen terör cinayetleri... Savunmasız insanları katleden teröristlerin vahşet götüntülerini sosyal medya üzerinden sansürsüz yayınlayan dünya devi sosyal medya şirketlerinin hiç de masum olmayan bu tutumları neticesinde oluşacak kamuoyu algısı beni bir hayli korkutuyor... Paşinyan'ın; "Viyana kapısına dayanırlar" sözünü haklı çıkarmak istercesine işlenen bu adi, vahşi insanlık dışı terör katliamlarının elbet bir siyasi hedefi olmalı... Siyasi hedeflerine ulaşabilmek için tarih boyu Türklere karşı bu tip tuzaklar kurmuş Fransa ve Ermenistan devletlerinin bu tür girişimlerini Türk devlet aklı her defasında iç birliğini güçlü tutarak kurumları eliyle mücadele etmesini becerebilmiştir. Fakat bu defa durum farklı, benim korkum elleri kanlı gerçek suçlular, Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar'daki döktükleri kanlarla kirlettikleri ellerini temizlemek istedikleri havlu: Bu sefer Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Tayip Erdoğan  bahaneleri(!) Uyanma vakti geldi... Bu duruma en büyük itirazı Muhalefet partileri yapmalı...  Sayın Kılıçtaroğlu, Babacan ve Akşener inisiyatif alarak Avrupa ülkelerini gezmeli, Ermeni diyasporasının oluşturduğu; "Terör devleti Türkiye" algısını kırmak için azami gayret sarfetmeli ve Ak Parti iktidarına alternatif olduklarını açıkça göstermeliler...  Cumhurbaşkanımız da bu kavgacı üsluptan acilen uzaklaşmalı dostlarımızın sayısını artırmak için kendi siyasi düşüncesi dışından, Hikmet Çetin, Zülfü Livaneli, Onur Öymen, Yüksel Yalova, Mehmet Ali Bayar gibi deneyimli hukuk, siyaset ve sanat insanlarını, emekli büyük elçileri, TOBB öncülüğünde ihracat birliklerini, İnsan hakları savunucusu sivil toplum örgütlerini Avrupa'da saygı gören akademi insanlarını kardeş Azerbaycan halkının haklı vatanını işgalde kurtarma mücadelesini, Ermenistan diyasporasının kirletmesine engel olmak için vatan görevine davet etmeli...  Bu vatan hepimizin gidecek başka yerimiz yok benden söylemesi... Kemal Aydın Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2020 - Çarşamba

Bu vatan hepimizin gidecek başka yerimiz yok

Azerbaycan-Ermenistan savaşı başladığı günden bu yana televizyonlarda uzman stratejist adı altında hükümet sözcüsü edasıyla yorum yapan insanları dinledik. Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans eğitimi almış, ülkesinin içinde bulunduğu durumdan endişe duyan bir yurttaş olarak, bu savaşın nedenleri ve sonuçları üzerinde düşünmeye başladım. Ermenistan Başbakanı Paşinyan ülkesinin güç dengesi açısından Azarbaycan'dan kat be kat zayıf olduğunu bildiği halde ve mutlak yenilgiyle sonuçlanacak bir savaşı niçin başlatır? Bu sorunun cevabını bulmak adına Paşinyan'ın Hindistan'dan Rus medyasına, AB'den ABD medyasına verdiği demeçleri takip ettim. 
Bu demeçlerde; Sıklıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pakistan ile birlikte Azerbaycan'a koşulsuz yardımda bulunarak Neo-Osmanlı hayalini diriltmeye çalıştığından dem vuruyordu. Dağlık Karabağ'da savaşmak üzere Libya, Suriye ve Pakistan'dan paralı savaşçılar getirterek Hırıstiyan Ermeni halkını yok etmeye çalıştığını, Hırıstiyan batı kesimin kendisine bu savaşta tam destek vermemesi ve savaşı kaybetmeleri halinde Tayyip Erdoğan'ın savaşçılarını kısa süre sonra Viyana kapılarında göreceklerini söyleyerek batı liderleri ve kamuoyunu tehdit ettiğini gördüm. Tayyip Erdoğan hakkında Macron tarafından dile getirilen bu görüş, belli ki Paşinyan'a ilham kaynağı olmuşa benziyor... Fransa'da Peygamberimiz Hz. Muhammet' in karikatürü bahanesiyle "boğazı kesilen öğretmen" cinayeti, Nice kentinde yine aynı gerekçeyle boğazı kesilerek öldürülen bir kadın ve bıçaklanarak ağır yaralanan iki kişi, Almanya Dresten'de benzer bir cinayet, cihatçı olduğu ileri sürülerek Fransa'da kapatılan ortadoğu kökenli bir derneğin başkanının twitter hesabından Cumhurbaşkanımız Tayip Erdoğan' dan siyasi sığınma talebine, Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğü' müzün twitter hesabından; "Başvurunuzu yapın değerlendirelim" açıklamalarını alt alta koyduğumuzda, Macron ile eş zamanlı Paşinyan'ın dile getirdiği medeniyetler çatışmasına neden olacak bir din savaşını başlatma çabaları için düğmeye basıldığını hissetmek yanlış olmasa gerek.

Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı, Hollanda Muhalefet Lideri ve Avusturya Başbakanı'na sert cevapları, Kurtlar Vadisi ve Muhteşem Yüzyıl dizileri ile  başlayan Payitaht Abdülhamit, Diriliş Ertuğrul, Büyük Selçuklu, Kuruluş Osmanlı gibi diziler ve İstanbul'un Fethi gibi birçok ümmet motifli sinema filmlerinde işlenen konuların bakış açısına yakın sürdürülen, Proaktif Yeni Türk dış politikasının sonucu olarak; Avrupa ve Arap ülkeleri hükümetleri nezdinde oluşan rahatsızlık asla bir araya gelemeyecek denen Arap-İsrail barışına yol açmıştır...

Viyana'nın göbeğinde işlenen terör cinayetleri... Savunmasız insanları katleden teröristlerin vahşet götüntülerini sosyal medya üzerinden sansürsüz yayınlayan dünya devi sosyal medya şirketlerinin hiç de masum olmayan bu tutumları neticesinde oluşacak kamuoyu algısı beni bir hayli korkutuyor...
Paşinyan'ın; "Viyana kapısına dayanırlar" sözünü haklı çıkarmak istercesine işlenen bu adi, vahşi insanlık dışı terör katliamlarının elbet bir siyasi hedefi olmalı...
Siyasi hedeflerine ulaşabilmek için tarih boyu Türklere karşı bu tip tuzaklar kurmuş Fransa ve Ermenistan devletlerinin bu tür girişimlerini Türk devlet aklı her defasında iç birliğini güçlü tutarak kurumları eliyle mücadele etmesini becerebilmiştir. Fakat bu defa durum farklı, benim korkum elleri kanlı gerçek suçlular, Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar'daki döktükleri kanlarla kirlettikleri ellerini temizlemek istedikleri havlu: Bu sefer Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Tayip Erdoğan  bahaneleri(!) Uyanma vakti geldi...
Bu duruma en büyük itirazı Muhalefet partileri yapmalı... 
Sayın Kılıçtaroğlu, Babacan ve Akşener inisiyatif alarak Avrupa ülkelerini gezmeli, Ermeni diyasporasının oluşturduğu; "Terör devleti Türkiye" algısını kırmak için azami gayret sarfetmeli ve Ak Parti iktidarına alternatif olduklarını açıkça göstermeliler... 
Cumhurbaşkanımız da bu kavgacı üsluptan acilen uzaklaşmalı dostlarımızın sayısını artırmak için kendi siyasi düşüncesi dışından, Hikmet Çetin, Zülfü Livaneli, Onur Öymen, Yüksel Yalova, Mehmet Ali Bayar gibi deneyimli hukuk, siyaset ve sanat insanlarını, emekli büyük elçileri, TOBB öncülüğünde ihracat birliklerini, İnsan hakları savunucusu sivil toplum örgütlerini Avrupa'da saygı gören akademi insanlarını kardeş Azerbaycan halkının haklı vatanını işgalde kurtarma mücadelesini, Ermenistan diyasporasının kirletmesine engel olmak için vatan görevine davet etmeli... 
Bu vatan hepimizin gidecek başka yerimiz yok benden söylemesi...

Kemal Aydın
Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.