24 Mart 2021 tarihinde yapılan AK Parti 7. Olağan Kongresi öncesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan 83 milyon vatandaşınabu kongreyi dikkatle takip etme çağrısında bulundu! Kongre de yapacağı konuşmanın “manifesto” niteliğinde olacağını belirten Erdoğan; sadece Türkiye’de değil, bölgemizde jeopolitik güç savaşı yürüten devletlerin başkentlerinde de, kongrede vereceği mesajlara ilgiyi arttırmayı başardı… Erdoğan’ın Kongrede yapacağı “manifesto” konuşmasının içeriği konusunda tahmin de sınır tanımayan yorumcular arasında; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti iktidara geldiği 2002 yılında 200 milyar TL olan Türkiye toplam dış borcunu, 2020 yılında 3 Trilyon 480 Milyar TL’ye çıkarmış olmanın sorumluluğunu üzerine alarak, yapılan hatalardan dolayı millet ’den özür dileyecek ve muhalefet partileriyle birlikte kurmayı teklif edeceği “milli mutabakat hükümeti” eliyle, kuvvetler ayrılığına dayanan yeni anayasa çağrısında bulunacağına inanan fütüristler(!) bile çıktı. Aklı başında yorumcular ise, Erdoğan’ın yerel seçimde almış olduğu yenilginin ardından, Ak Parti Yönetiminde yapacağı değişim sayesinde, kutuplaştırıcı siyaset dilinden uzaklaşan ve iç barışı tahkim edecek ifadeleri içeren bir kongre konuşması yapmasını Allah’tan dilediklerini ifade ettiler. Akılı başında olan insanlar; halkını kutuplaştıran, korkutan, sindiren, susturan iktidarların yönettiği devletlerin güçlü devlet olmayacağını bildikleri halde; halkının yarısından fazlasını öteki gören, yok sayan iktidarların ancak ülkesi üzerinde tarihi emelleri olan dış güçlerin ekmeğine yağ süreceğini anlayamamasına akıl erdiremezler! İbadethanesine, Ordusuna, Okuluna, Adliyesine siyaset giren millet; önce adaletini, sonra birliğini, sonra haysiyetini, sonra devletini ve nihayetinde Vatanını kaybettikleri tarihi bir gerçek olduğu halde; neden bu öfke, bu kin, bu nefret? Birbirimizi sevmek, anlamaya çalışmak, yarın düşman postalları altında ezilmekten daha mı zor? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce sesiz devrim yaptık diyerek sahip çıktığı, İstanbul Sözleşmesi hakkında;kadının beyanının esas alınmasının aile birliğini dağıttığı ve eşcinselliği teşvik ettiği gibi bir gerekçeye sığınması ise, en ateşli Erdoğan savunucularının bile açıklayamadığı bir paradoks olarak ortada kaldı… Tarikatların ısrarlı talebi olarak, İstanbul Sözleşmesinden bir gece kararnamesiyle çekilen Erdoğan, gerçekten inandığı için mi? Yoksa muhalefetin iddia ettiği gibi tarikatların yüzde 1-2 oyunu kaybetmeyi göze alamadığı için mi bu kararı aldı? Bunu da zaman gösterecek… Erdoğan Kongre’de yaptığı konuşmada, geleceği "aile" üzerini inşa edeceklerini, gençlerin ileri yaşlara kadar bekâr kalmayı tercih ettiklerini, kadının yerinin aile ve en önemli niteliğinin ise “annelik” olduğu mesajlarını verdi. Ayasofya'ya atanan başimam Mehmet Boynukalın'ın Laikliğin kaldırılması, 1921 ve 1924 anayasalarında olduğu gibi devletin dininin İslam olması gerektiği mesajların'a da Erdoğan ve Bahçeli’den henüz bir tepki gelmedi. Bu süreçte İslamcı yayın organlarının laikliğin kaldırılması, halifeliğin ilân edilmesi çağrılarına da Cumhur İttifakı kayıtsız kaldı. Çözüm sürecinde milliyetçiliği ayaklar altına alan, bu sürecin sandıkta aleyhine sonuç verdiğini görünce MHP çizgisine yaklaşan AK Parti, "Türk-İslam" sentezine sarılmış görünüyor. Kongre'de AK Parti-MHP birlikteliğinin kalıcı olacağı mesajlarını veren Erdoğan, Bahçeli'ye teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Erdoğan'ın konuşmasından ve son dönemdeki icraatından anlaşılan o ki, AK Parti gelecek seçimlere "HDP karşıtlığı" üzerinden yarattığı kutuplaşma ikliminde girecek. HDP-PKK ve onların yanına konumlandıracağı CHP, İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partileri'ni terör örgütü yanlısı bir cephe, Cumhur İttifakı'nı Milli, yerli ve Müslüman tek cephe olarak gösteren algı politikasını uygulayacağa benziyor… Seçim barajını yüzde yediye çekerek; Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül, Ümit Özdağ gibi isimlerin kuracağı partilere yeni bir ittifak alanı oluşturup, ulusalcı ve demokrat oyların bir bölümünü bu ittifaka yönlendirmeye gayret gösterileceği anlaşılıyor... Erdoğan’ın konuşmasında, manifesto sayılacak, Yeni Anayasa dışında geleceğe dönük bir proje göremedik. En çok akılda kalan sözü ise;"yastık altındaki altın ve dövizi finans kuruluşlarına yatırarak ekonomiye destek olun" çağrısıydı! Parti yönetiminin belirlenmesinde tercih edilen isimler, Erdoğan'ın, parti içindeki kırgınların, yeni kurulan partilere yönelmesini engellemeye çalışma çabası olarak kaldı. AK Parti kongre tarihlerinde Dolar/TL kur oranları, ülkemizin ekonomik gelişimini gösteren somut verilerden biri olarak dikkate alınacak olursa; 12 Ekim 2003 Ak Parti 1. Olağan Kongresi 1$: 1.37 TL  11 Kasım2006 Ak Parti 2. Olağan Kongresi 1$: 1.44 1TL 03 Ekim 2009 Ak Parti 3. Olağan Kongresi 1$: 1.48 TL  30 Eylül 2012 Ak Parti 4. Olağan Kongresi 1$: 1.78 TL  12 Eylül 2015 Ak Parti 5. Olağan Kongresi 1$: 3.02 TL  18 Ağust.2018 Ak Parti 6. Olağan Kongresi 1$: 5.99 TL  24 Mart 2021 Ak Parti 7. Olağan Kongresi 1$: 7.95 TL Bugün 30 Mart 2021 ve 1$: 8.31 TL oldu! Cumhur İttifakının artık bu gemiyi yüzdüremeyeceği açık bir şekilde görülüyor. Muhalefet bu tablo karşısında umut verici politikalar üreterek halkı yanına çekmek zorunda… Esen kalın.