deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Pınar Billur Odabaşı
Köşe Yazarı
Pınar Billur Odabaşı
 

Küçük şeylerle mutlu olmak en büyük zenginliktir

Şimdi size “Mutluluk nedir? diye sorsam aklınıza yüzlerce farklı tanım gelir... Bana göre mutluluk; kişinin düşünce sisteminde gizlenmiş bir duygudur. Yani hayata bakış açımızdır; yetinmektir, kıymet bilmektir, gereksiz hırslardan arınmaktır, menfaat düşkünlerine kapıyı kapatıp; bizi çıkarsız, yalansız dolansız sevenlere “hoşgeldin” diyebilme sanatıdır... Mutluluk, kendin olabilmektir; maskesiz ve rolsüz gülümseyişlerin ta kendisidir... Nasıl mı? Şöyle ki; örneğin imkanlarıyla sizi cezbeden bir erkekle, göz kamaştıran, fazlasıyla şaşaalı bir restaurantta yemek yediniz... Karşınızdaki kişinin huyu suyu değil ama o an sunduğu jestler ruhunuzu okşamaya yetti diyelim... Bir de tam tersi şartlarda; hayli mütevazi olmasına rağmen; karakterine, duruşuna, zekâsına hayran olduğunuz bir erkekle denize karşı bir bankta, sokak simidini bölüştüğünüz bir akşam yemeği düşünün... Şimdi söyleyin bakalım; mutluluk, o antin kuntin mekanda çatal-kaşık mücadelesine yenik düşen sahte gülümseyişlerde mi; yoksa belediye bankının üzerinde yapaylıktan uzak, içtenlikle atılan şen kahkahalarda mı gizlidir? Eğer materyalist bir yapınız varsa; sadece paranın mutluluk için yeterli olduğuna inananlardansanız sizi sürprizler bekliyor demektir... Mesela; lüks yaşarım diye “evet” dediğiniz o insan, günün birinde iflas etti diyelim; duyguları zaten ite kaka ikna etmişken, sizi cezbeden para pul da elden gitti varsayın... Tutunacak neyiniz kalır ki? Günümüzde örnekleri yok mu; ooo dolu... Ya da herşeye sahipsiniz ama sağlığınız yok; hadi bakalım; nasıl mutlu olacaksınız? Sakıp Sabancı'nın bir söyleşisinde "Bunca zenginliğiniz var. Herhalde çok mutlu bir insan olmalısınız?" şeklinde yöneltilen soruya verdiği cevap gelir hep aklıma... Ünlü işadamı; “Türkiye'nin en iyi otomobillerini ben üretiyorum ama oğlum engelli ve bu otomobillerden birini bile kullanamıyor" derken mutluluğun aslında parayla satın alınamayacak kadar kıymetli bir şey olduğunu gözleri nemli nemli bir hüzünle ifade etmiştir... Kanuni Sultan Süleyman da; vasiyetinde "Tek elimi tabuttan dışarı çıkarın ki; Cihan Padişahı Kanuni'nin bile dünyadan eli boş gittiğini görsünler" demiştir. Yani bizim hep unuttuğumuz bir şey var; aslında biz dünyada yaşamıyoruz, sadece dünyadan geçiyoruz... İşte bu yolculukta; parayla belki şahane bir ev alınır ama yuva alınmaz... En konforlu yatak alınır ama uyku alınmaz... Altın kaplama saat alınır ama Azrail’den “Ölmek için erken, bana biraz daha zaman verin ” diye ek süre alınmaz... Parayı basınca mahkemede yalancı şahitlik yapan insan bulunur; peki ya temiz bir vicdan? Ya da parayla her türlü yiyecek içecek alınır; ama ya iştah, ya ağzımızın tadı alınır mı parayla? Makam mevki alınır; peki ya saygınlık? Hatta günümüzde maalesef cinselliği de parayla satın alabilirsiniz; ama ya gerçek aşkı? Ya da en lüks hastanelerin sağlık sigortasını yaptırdık diyelim; peki ya sabaha çıkacağımızın garantisi var mı, onu da parayla satın alabilen çıkar mı? Mesela bir anneye dünyanın en pahalı parfümünü alabilirsiniz ama kaybettiği evladının kokusunu satın alabilecek bir para birimi var mıdır yeryüzünde? O yüzden mutluluğu; gereğinden fazla, ihtiyacın dışında, sadece ve sadece paraya pula endekslememek lazım. Her daim eltisinin yeni koltuk takımını kıskanıp, kocasına evi dar eden bir kadın gibi olmak; sizi ve çevrenizdekileri üzmekten, yıpratmaktan başka hiçbir işe yaramaz... Çünkü küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek aslında hayattaki en büyük zenginliktir... Bu mutluluk bazen bir bardak çayda, bazen bir deniz kenarında yapılan yürüyüşte, bazen bir şarkıda, bazen bir çocuğun gözlerindeki saf sevgide ama en çok da sizi sadece “siz” olduğunuz için seven, gözü gönlü tok, samimi yüreklerde gizlidir... (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2020 - Cumartesi

Küçük şeylerle mutlu olmak en büyük zenginliktir

Şimdi size “Mutluluk nedir? diye sorsam aklınıza yüzlerce farklı tanım gelir... Bana göre mutluluk; kişinin düşünce sisteminde gizlenmiş bir duygudur. Yani hayata bakış açımızdır; yetinmektir, kıymet bilmektir, gereksiz hırslardan arınmaktır, menfaat düşkünlerine kapıyı kapatıp; bizi çıkarsız, yalansız dolansız sevenlere “hoşgeldin” diyebilme sanatıdır... Mutluluk, kendin olabilmektir; maskesiz ve rolsüz gülümseyişlerin ta kendisidir...

Nasıl mı? Şöyle ki; örneğin imkanlarıyla sizi cezbeden bir erkekle, göz kamaştıran, fazlasıyla şaşaalı bir restaurantta yemek yediniz... Karşınızdaki kişinin huyu suyu değil ama o an sunduğu jestler ruhunuzu okşamaya yetti diyelim... Bir de tam tersi şartlarda; hayli mütevazi olmasına rağmen; karakterine, duruşuna, zekâsına hayran olduğunuz bir erkekle denize karşı bir bankta, sokak simidini bölüştüğünüz bir akşam yemeği düşünün... Şimdi söyleyin bakalım; mutluluk, o antin kuntin mekanda çatal-kaşık mücadelesine yenik düşen sahte gülümseyişlerde mi; yoksa belediye bankının üzerinde yapaylıktan uzak, içtenlikle atılan şen kahkahalarda mı gizlidir? Eğer materyalist bir yapınız varsa; sadece paranın mutluluk için yeterli olduğuna inananlardansanız sizi sürprizler bekliyor demektir... Mesela; lüks yaşarım diye “evet” dediğiniz o insan, günün birinde iflas etti diyelim; duyguları zaten ite kaka ikna etmişken, sizi cezbeden para pul da elden gitti varsayın... Tutunacak neyiniz kalır ki? Günümüzde örnekleri yok mu; ooo dolu... Ya da herşeye sahipsiniz ama sağlığınız yok; hadi bakalım; nasıl mutlu olacaksınız?

Sakıp Sabancı'nın bir söyleşisinde "Bunca zenginliğiniz var. Herhalde çok mutlu bir insan olmalısınız?" şeklinde yöneltilen soruya verdiği cevap gelir hep aklıma... Ünlü işadamı; “Türkiye'nin en iyi otomobillerini ben üretiyorum ama oğlum engelli ve bu otomobillerden birini bile kullanamıyor" derken mutluluğun aslında parayla satın alınamayacak kadar kıymetli bir şey olduğunu gözleri nemli nemli bir hüzünle ifade etmiştir... Kanuni Sultan Süleyman da; vasiyetinde "Tek elimi tabuttan dışarı çıkarın ki; Cihan Padişahı Kanuni'nin bile dünyadan eli boş gittiğini görsünler" demiştir. Yani bizim hep unuttuğumuz bir şey var; aslında biz dünyada yaşamıyoruz, sadece dünyadan geçiyoruz... İşte bu yolculukta; parayla belki şahane bir ev alınır ama yuva alınmaz... En konforlu yatak alınır ama uyku alınmaz... Altın kaplama saat alınır ama Azrail’den “Ölmek için erken, bana biraz daha zaman verin ” diye ek süre alınmaz...

Parayı basınca mahkemede yalancı şahitlik yapan insan bulunur; peki ya temiz bir vicdan? Ya da parayla her türlü yiyecek içecek alınır; ama ya iştah, ya ağzımızın tadı alınır mı parayla? Makam mevki alınır; peki ya saygınlık? Hatta günümüzde maalesef cinselliği de parayla satın alabilirsiniz; ama ya gerçek aşkı? Ya da en lüks hastanelerin sağlık sigortasını yaptırdık diyelim; peki ya sabaha çıkacağımızın garantisi var mı, onu da parayla satın alabilen çıkar mı? Mesela bir anneye dünyanın en pahalı parfümünü alabilirsiniz ama kaybettiği evladının kokusunu satın alabilecek bir para birimi var mıdır yeryüzünde? O yüzden mutluluğu; gereğinden fazla, ihtiyacın dışında, sadece ve sadece paraya pula endekslememek lazım. Her daim eltisinin yeni koltuk takımını kıskanıp, kocasına evi dar eden bir kadın gibi olmak; sizi ve çevrenizdekileri üzmekten, yıpratmaktan başka hiçbir işe yaramaz...

Çünkü küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek aslında hayattaki en büyük zenginliktir... Bu mutluluk bazen bir bardak çayda, bazen bir deniz kenarında yapılan yürüyüşte, bazen bir şarkıda, bazen bir çocuğun gözlerindeki saf sevgide ama en çok da sizi sadece “siz” olduğunuz için seven, gözü gönlü tok, samimi yüreklerde gizlidir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.