deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Pınar Billur Odabaşı
Köşe Yazarı
Pınar Billur Odabaşı
 

Üniversite neden okunur?

“Üniversite” deyince çoğunluğun aklına sadece meslek seçimi gelir… Bu aslında daha oyuncaklarla oynamaya başladığımız küçücük yaşlardan beri bize dayatılan  “Sen büyüyünce ne olacaksın bakalım?” sorusunun yanıtıdır. Peki sizce üniversite neden okunur biraz da buna değinelim…   Üniversite; hayalini kurduğumuz mesleğin inceliklerini, püf noktalarını, olmazsa olmazlarını, işinin ehlinden öğrenmek için okunur…   Teoman’ın o meşhur şarkısında da dediği gibi “Daha 17, 17, 17…” yaşında okulun ilk günündeki muazzam heyecanı yaşamak için okunur meselâ…   Envai çeşit insanla, aynı sorulara yanıt aramak için okunur üniversite… Kiminin babası Anadolu’nun ücra bir köyünde çobanlık yapıyordur, kiminin ki Ankara’da bürokrattır; kiminin babası berberdir; kiminin ki gardiyan… Bambaşka hayatlar, bambaşka hikâyeler… Yani muazzam bir mozaiktir üniversite sıraları…   Okul dönüşü toplu taşımada yolculuk ederken; elimizdeki kitap kapağında “Hukuka Giriş” yazısını okuyup, göz göze geldiğimiz teyzelerin “Afferim yavrum” türünden hissiyatlı bakışlarının haklı gururunu yaşamak için okunur üniversite mesela…    Özellikle tıp fakültesini baba parasıyla, özel üniversitede değil de devlet üniversitesinde bileğinin hakkıyla kazanarak okumak; sadece sizin değil bütün sülalenin ortak sevincidir… “Benim oğlum da seneye kalp cerrahı olacak” demenin zenginliği; hiçbir lükse değişilmez… Ahh ahhh! Sırf bir anneye şu mutluluğu yaşatmak için bile okunur o üniversite…    Sömestr tatillerinde sizi memlekete uğurlayan arkadaşlarınızın, cam kenarından el kol hareketiyle “Bekleme git hadi, üşüme” çırpınışlarınıza aldırmayıp, otobüs hareket etmeden bir yere gitmediğini görmek için okunur üniversite… Çünkü otobüs terminalleri sevginin, özlemin, ayrılıkların ve kavuşmaların en sahici olduğu yerdir…      En sağlam dostlukların kurulduğu yerdir  üniversite sıraları… Geriye dönüp baktığınızda; ilkokuldan veya ortaokuldan çok fazla arkadaşınız kalmadığını görürsünüz… Herkes bir tarafa dağılmıştır… Fakat üniversite dostlukları; hayatınızın geri kalan kısmında hep vardır.   Araya mesafeler, yıllar, zorunlu ayrılıklar girse bile; yeniden buluştuğunuzda her şeyin kaldığı yerden devam ettiğini görmek için okunur üniversite… Sanki daha dün berabermişsiniz gibidir ve o muhabbetin keyfi paha biçilemez kahkahaları da beraberinde getirir.    “Aman yavrum sen sınavına çalış yeter ki!” diyen annenizin donattığı tepsiyle odanıza kadar getirdiği yemeklere yumulmak için okunur üniversite mesela… Okuldaki “vize”lere hazırlanırken; evde gördüğünüz ilginin keyfi; hiçbir pasaportta, resmi evrakta yoktur… Lâf aramızda gençlik başınızda dumanken, hafiften havaya girmek için okunur üniversite…   Özellikle final zamanlarında, okulun dibindeki kırtasiyeden en temiz tutulmuş ders notlarının fotokopisini almak için sıraya girdiğinizde; cebinizdeki son iki kuruşun aslında ne kadar kıymetli olduğunu anlamak için okunur üniversite…    Bazen bilmediğimiz yerden çıkar sınav soruları; hâliyle o an afallayıp kalırız belki… Bir sonraki sınıfa geçeriz ama diplomayı almak için o dersi yine de vermek zorundayızdır; “alttan alma” diye tabir edilir bu bilirsiniz… Hayatın kendisi de çok büyük bir sınav ve bazen bilmediğimiz yerlerden sorular çıkar karşımıza… Kimi zaman geçeriz o sınavı, kimi zaman fena tökezleriz… İşte üniversite yılları insana en çok “alttan alma”yı öğretir… Üniversite; farklı insan manzaralarını, fikirleri, zorlu yaşamlardan gelmiş gencecik azimli gençleri, hayalleri olan zeki insanları, bir dağ başında çobanlık yaparken çözdüğü testlerle; yıllar sonra bir holdingin CEO’su olan azimli yetenekleri  bir araya getiren muazzam bir yolculuktur… Okul kantininde atılan kahkahalardır, kardeş kadar yakın bulduğunuz dostların kazanıldığı en güzel yıllardır… Ne meslek ne para-pul ne mevki; hepsinin ötesinde üniversite, hiçbir şeyle satın alamayacağınız anılara ömür boyu gidiş-dönüş biletinizdir… İşte üniversite en çok da bu yüzden okunur…
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2022 - Pazar

Üniversite neden okunur?

“Üniversite” deyince çoğunluğun aklına sadece meslek seçimi gelir… Bu aslında daha oyuncaklarla oynamaya başladığımız küçücük yaşlardan beri bize dayatılan  “Sen büyüyünce ne olacaksın bakalım?” sorusunun yanıtıdır. Peki sizce üniversite neden okunur biraz da buna değinelim…

 

  • Üniversite; hayalini kurduğumuz mesleğin inceliklerini, püf noktalarını, olmazsa olmazlarını, işinin ehlinden öğrenmek için okunur…

 

  • Teoman’ın o meşhur şarkısında da dediği gibi “Daha 17, 17, 17…” yaşında okulun ilk günündeki muazzam heyecanı yaşamak için okunur meselâ…

 

  • Envai çeşit insanla, aynı sorulara yanıt aramak için okunur üniversite… Kiminin babası Anadolu’nun ücra bir köyünde çobanlık yapıyordur, kiminin ki Ankara’da bürokrattır; kiminin babası berberdir; kiminin ki gardiyan… Bambaşka hayatlar, bambaşka hikâyeler… Yani muazzam bir mozaiktir üniversite sıraları…

 

  • Okul dönüşü toplu taşımada yolculuk ederken; elimizdeki kitap kapağında “Hukuka Giriş” yazısını okuyup, göz göze geldiğimiz teyzelerin “Afferim yavrum” türünden hissiyatlı bakışlarının haklı gururunu yaşamak için okunur üniversite mesela… 

 

  • Özellikle tıp fakültesini baba parasıyla, özel üniversitede değil de devlet üniversitesinde bileğinin hakkıyla kazanarak okumak; sadece sizin değil bütün sülalenin ortak sevincidir… “Benim oğlum da seneye kalp cerrahı olacak” demenin zenginliği; hiçbir lükse değişilmez… Ahh ahhh! Sırf bir anneye şu mutluluğu yaşatmak için bile okunur o üniversite… 

 

  • Sömestr tatillerinde sizi memlekete uğurlayan arkadaşlarınızın, cam kenarından el kol hareketiyle “Bekleme git hadi, üşüme” çırpınışlarınıza aldırmayıp, otobüs hareket etmeden bir yere gitmediğini görmek için okunur üniversite… Çünkü otobüs terminalleri sevginin, özlemin, ayrılıkların ve kavuşmaların en sahici olduğu yerdir… 

 

 

  • En sağlam dostlukların kurulduğu yerdir  üniversite sıraları… Geriye dönüp baktığınızda; ilkokuldan veya ortaokuldan çok fazla arkadaşınız kalmadığını görürsünüz… Herkes bir tarafa dağılmıştır… Fakat üniversite dostlukları; hayatınızın geri kalan kısmında hep vardır.

 

  • Araya mesafeler, yıllar, zorunlu ayrılıklar girse bile; yeniden buluştuğunuzda her şeyin kaldığı yerden devam ettiğini görmek için okunur üniversite… Sanki daha dün berabermişsiniz gibidir ve o muhabbetin keyfi paha biçilemez kahkahaları da beraberinde getirir. 

 

  • “Aman yavrum sen sınavına çalış yeter ki!” diyen annenizin donattığı tepsiyle odanıza kadar getirdiği yemeklere yumulmak için okunur üniversite mesela… Okuldaki “vize”lere hazırlanırken; evde gördüğünüz ilginin keyfi; hiçbir pasaportta, resmi evrakta yoktur… Lâf aramızda gençlik başınızda dumanken, hafiften havaya girmek için okunur üniversite…

 

  • Özellikle final zamanlarında, okulun dibindeki kırtasiyeden en temiz tutulmuş ders notlarının fotokopisini almak için sıraya girdiğinizde; cebinizdeki son iki kuruşun aslında ne kadar kıymetli olduğunu anlamak için okunur üniversite… 

 

  • Bazen bilmediğimiz yerden çıkar sınav soruları; hâliyle o an afallayıp kalırız belki… Bir sonraki sınıfa geçeriz ama diplomayı almak için o dersi yine de vermek zorundayızdır; “alttan alma” diye tabir edilir bu bilirsiniz… Hayatın kendisi de çok büyük bir sınav ve bazen bilmediğimiz yerlerden sorular çıkar karşımıza… Kimi zaman geçeriz o sınavı, kimi zaman fena tökezleriz… İşte üniversite yılları insana en çok “alttan alma”yı öğretir… Üniversite; farklı insan manzaralarını, fikirleri, zorlu yaşamlardan gelmiş gencecik azimli gençleri, hayalleri olan zeki insanları, bir dağ başında çobanlık yaparken çözdüğü testlerle; yıllar sonra bir holdingin CEO’su olan azimli yetenekleri  bir araya getiren muazzam bir yolculuktur… Okul kantininde atılan kahkahalardır, kardeş kadar yakın bulduğunuz dostların kazanıldığı en güzel yıllardır… Ne meslek ne para-pul ne mevki; hepsinin ötesinde üniversite, hiçbir şeyle satın alamayacağınız anılara ömür boyu gidiş-dönüş biletinizdir… İşte üniversite en çok da bu yüzden okunur…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.