Koronavirüs ile tanıştıktan sonra iyice kıymete binen vitaminler, artık masamızdaki ekmekten, sudan farksız hâle geldi... Peki bize ne gibi faydaları var ya da nelerin eksikliğini hatırlatıyor bu rengârenk vitamin dünyası gelin biraz gözatalım... A vitamini: Eksik olduğunda halsizlik ve görme bozukluğu yapıyor. Gözünün değdiği her yerde bir açık arayıp, insanda iyi hâl bırakmayanlara kutu kutu A vitamini ısmarlayasım geldi şu an... B vitamini: Sinir ve kalp fonksiyonları için çok önemli. Sabrımızı zorlayan, kalbimizi yoranlara inat “B vitamini” ile “basiretimizi” kuvvetlendirmek fena fikir değil hani... C vitamini: Özetle bağışıklığı güçlendiriyor. Keşke “cahillik” gideren bir yönü de olsaydı; hem kulakları çınlasın sevgili İlber Ortaylı pek bir mutlu olurdu bu buluşa... D vitamini: Kemikleri güçlendirir; omurga sağlığı için olmazsa olmazdır... Ahhh (!) memlekette bunca omurgasız, bunca duruş bozukluğu olan dolandırıcıları anımsadım bir an... Sırt ağrılarına iyi gelen D vitamini; “sırtımızdan geçinenlere” de etki eder mi bir gün acaba? E vitamini: Cildin nem dengesini ve aydınlığını korur. Peki ya içinin hasedi, kini, öfkesi yüzüne vuranlarda da etkisi oluyor mu? Pek sanmıyorum E vitamininin “edepsiz”lerde işe yarayacağını ama neyse... F vitamini: İngilizce’de 'friendship', yani arkadaşlık anlamına geliyor. Sıkı dostluk ve arkadaşlık ilişkisi içinde olduğumuzda, vücudumuz oksitoksin ve prolaktin hormonları salgılıyor. Bunlar bizi sakinleştiren, stresimizi azaltan hormonlardır. İnsanların aile bağları, arkadaşlık bağları kuvvetlenirse ve sosyal ilişkileri iyiyse o zaman pek çok hastalığa karşı bağışıklık sistemi daha da güçleniyor. Ancak bir taraf “fedâ” ederken diğer taraf “kâr” ediyorsa, çıkar ilişkilerinde F vitamini de “faydasız” peşin peşin söyleyeyim... G vitamini: Sinir sistemi ve cilt üzerinde olumlu etkileri olduğu biliniyor. İnşallah bir gün bunlara ilaveten “güven” duygusunu koruyacak bir vitamin de bulunur... Bir bardak suyla içince o hapı; kimse size başka türlü hap yutturamaz diye söylüyorum... H vitamini: Diğer adıyla biyotin, vücudun; besinleri enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur. Biyotin; vücutta yağ, karbonhidrat ve şeker gibi maddeleri parçalayan enzimlerin önemli bir bileşeni olarak tanımlanıyor. “Haksızlık”tan beslenenlere, veya “yağcı”lıkta sınır tanımayanlar için de etkili midir onu bilemiyorum dostlar... K vitamini: Vücutta eksik olduğunda pıhtılaşma bozuklukları oluşuyor... Merak ettim şimdi; biraz fazla K vitamini takviyesi; kanı bozuk olanları da düzeltebiliyor mu bir nebze? Kripto para vurgunu yapanlarda işe yarıyor mu mesela? Amaaaan kafamda yine deli sorular... J vitamini: Diğer ismiyle kolin, vücudumuz için önemli görevleri olan bir besin öğesidir. Beyin sağlığı için elzemdir. Hafıza vitamini olarak da adlandırılır ve eksikliği düşünce kaybına yol açabilir. “Jeton geç düştü!” esprisini niye bu kadar çok kullandığımızı şimdi daha iyi anlıyorum... L vitamini: Diğer adıyla arjinin; yaralanmaları iyileştirmeye yardımcı oluyor. Şimdi bu L vitamini, sadece düşünce kanayan dizlerimiz için mi geçerli; yoksa “kalpte” oldukları için; “aklımda” diyemeyip, yenildiğimiz “lades”ler için de geçerli mi? Yani gönlümüzü yaralayanlara karşı da bir etkisi var mı; buyrun bilimadamları söz sizde... M Vitamini: Tıbben yutabileceğimiz bir hapı henüz olmasa da “mizah” da vitamin görevi görüyor nasıl olsa... İlaç gibi geldiği kesin... N Vitamini: “Nature vitamini” yani “Doğa vitamini” olarak biliniyor. Şehir hayatı özellikle görme, duyma ve tat-koku alma duyularımızı köreltiyor. N Vitamini bu konuda bize yardımcı oluyor. Çünkü doğada geçirdiğiniz süre arttıkça duyularımız daha da keskinleşiyor. Velhâsıl “nefes” diyorum; pek mühim şey... P vitamini: Vücudumuzdaki atar ve toplardamarların arasındaki bağlantıları sağlayan kılcal damarları koruyor. P vitamini eksikliğinde denge kaybı da gözlenebiliyor. Mesela evinin deniz manzarası kapanıyor diye ağaçları kestiren “pervasız”ların dengesizliklerine de iyi gelir mi bu P vitamini ne dersiniz? T vitamini: Pürüzlü ve sorunlu cilt hastalıklarının iyileşmesinde hızlandırıcı etkisi olan bir vitamindir. Vallahi iki yüzlüler için biraz masraflı olabilir bu vitamin; malûm onlara daha çok lâzım... U vitamini: Tıbben henüz pek bilinmiyor ama “utanma”ya iyi gelen bir hap olsa fena mı olurdu a dostlar?... Yanakları hiçbir suretle kızarmayan “açgözlülerin” “tok” karnına içip, hizaya geldikleri bir hap hayal ettim bir an... Ahhh ben ve bu uçsuz bucaksız hayallerim... Y vitamini: Henüz tıp literatüründe belki yazmıyor olabilir ama “Yapaylara yeter!” diye bir vitamin bulunsaydı; emin olun karaborsaya düşerdi... Z vitamini: Çinko ile ilişkilendirilen Z vitamini soğuk algınlığının süresini kısaltıyor. Ayrıca 7-8 saatlik uyku ile birlikte grip riskini yüzde 60 oranında düşürüyor. Ahhh şu “Z vitamini”nin bizi “ayakta uyutanlar”a karşı da etkili bir versiyonu çıksa keşke... Söyleyin lütfen; ümit var mı doktor..?