Hükümet Kadın Oyunu Bozdu! Değerli okurlarım, 104 emekli amiralin 4 Nisan gece yarısı bildirisi hakkında, basında pek çok eleştiri ve yorum yapıldı. Bu konuda yapılan yorumların çoğu, iki takım taraftarının tartışmasından öteye geçemedi… İktidar sözcülerinin bu bildiriyi muhtıra veya darbe iması olarak gösterme çabasının aksine finansal piyasaların kılı bile kıpırdamadı. Hatta 4 Nisan’dan bu yana döviz kuru 10 kuruş da geri geldi… Piyasalar bu metni ciddiye almadıysa  işini aşını kaybetmiş esnaf, aşı bulamayan yurttaş, tarlası traktörü haciz olmuş çiftçi, hayvanına bakamayan besici; patatese soğana muhtaç olmuş vatandaş niye ciddiye alsın? Merkez Bankası Başkanı gece yarısı görevden alınınca, Türk halkı güne yüzde 15 fakir uyandı! Cep telefonu kullanmayı torunundan öğrenmiş, 70-80 yaşında emekli amiral dedelerden mi yoksa gece yarısı Merkez Bankası Başkanı değişikliği yapan, kararnamelerden mi korkmalı? Sevgili paşalarım, Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı kazandığında 41, Cumhuriyeti kurduğunda 42, Cumhuriyet’i gençliğe emanet ettiğini ilan eden, Büyük Nutuk’unu okuduğunda 46 yaşındaydı… Atatürk, Cumhuriyeti neden gençlere emanet etti de emekli veya muvazzaf, general, amiral, siyasetçi ve yargıçlara emanet etmedi! Hiç düşündünüz mü? Anlaşılan o ki amirallere, sözde amiraller kumpas kurmuş! Bildiriyi hazırlayan Ergun Mengi, diğer imzacı Ali Yüksel Önel’e 2 Nisan’da gönderdiği mesajda: “Montrö’yü araç olarak kullandık. Esas endişemiz son 3 paragrafta, anlarlarsa eğer…” sözüyle adeta ifşa oluyor… 5 Nisan akşamı Halk TV’de Emekli Amiral Semih Çetin: “Bana gönderilen metinde ‘Yüce Türk Milleti’ diye bir ifade yoktu. Metnin başında ‘bildiri’ değil, ‘basın duyurusu’ yazıyordu. Bildirinin altındaki tarih 06.04.2021 olarak göründüğü halde, bu bildiri çok ilginç bir şekilde 4 Nisan’da basına sızdırıldı” diyor. Semih Çetin, imzacı isimlerden bazılarının Balyoz ve Ergenekon sürecinde Deniz Kuvvetleri personeline yeterince yardımcı olmadığını, hatta kendilerine verdikleri FETÖ’cü isimlerin birçoğunun, bu isimler tarafından terfi ettirildiğini söylüyor... Semih Çetin’in sözlerinden de anlaşılacağı gibi, birileri yazdıkları senaryoyu sahneye koymak için emekli amiralleri dekor olarak kullanmış… Üzerinde beyaz üniformalı FETÖ’cülerin kumpasıyla, yıllarca hapis yatmış,  saygın amirallerin, hala aynı tuzağa düşmeleri üzüntü verici bir durum! Muhalefet oyuna gelmiyor! Son yıllarda pek çok algı operasyonuna maruz kalan İYİ Parti ve CHP Genel Başkanları, sütten ağzı yandığı için, bu sefer yoğurdu üfleyerek yiyorlar! Muhalefet cephesinden en sert tepki Meral Akşener’den geliyor! 5 Nisan Pazar günü, İYİ Parti lideri Meral Akşener, emekli amirallerin Montrö açıklamasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, İYİ Parti’nin demokrasinin yanında, vesayetin karşında olduğunu dile getiren bildiriyi ‘zevzeklik’ olarak değerlendiriyor… Akşener,” Çok iyi bildiğim bir şey var. Bugüne kadar darbe ve muhtıralar, iktidar partisinin karşısında, silahlı bürokratlar tarafından yapılmıştır.‘Muhalefet bu işi yapamıyor, biz daha iyi yapıyoruz diyerek' yapılmıştır. Sonuçta, gerek darbe gerek muhtıralar, Türkiye'de sadece iktidarı değil, muhalefeti de göndermiştir. İYİ Parti kurulduktan bu yana, milletin dertleri problemleri odaklı, suni gündemlerden uzak, kutuplaşmanın dışında bir muhalefet tarzı, Türkiye'ye getirilmiştir. İYİ Parti ve muhalefet görevini yapmaktadır. İYİ Parti'nin varlığı sayesinde, alınamaz denilen, mümkün değil olamaz denilen, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, pek çok şehir, 31 Mart yerel seçimlerinde iktidar partisinin elinden, demokrasiyle ve sandık yoluyla alınmıştır. Bugün bütün anketler iktidar partilerinin toplamının, 2023'te veya daha erken yapılacak seçimde, iktidar olmaya yeterli oyu alamayacağını ortaya koymaktadır. Elbette herkes fikrini söyler. Zamanı içinde, zemini içinde en sert biçimde söyler ama demokrasiye tehdit algısı yaratacak bir yolu açmaktan kaçınarak söyler. Muhalefet partilerini, muhalefet siyasilerini beğenmiyorlarsa, derhal bir siyasi parti kurup onun üzerinden yürüyebilirler. Ama darbe çağrıştıracak eylemlerle, halkın gerçek gündeminin örtülmesine, perdelenmesine sebep olmaya hakları da hadleri de yoktur.” diyerek basın toplantısını tamamladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, bildiri hakkında yaptığı basın toplantısında kullandığı “zevzeklik” kelimesini, dil sürçmesi mi yoksa bilinçli olarak mı kullandığını, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’a sordum. Lütfü Türkkan, “meseleyi; amaç, hedef, zaman, mekân ve elde edilmek istenen sonuç açısından, değerlendirmesini yaptıktan sonra, Genel Başkanımız basın toplantısını gerçekleştirdi. Eğer Genel Başkanımız bu kadar net bir tutum sergilememiş olsa İktidar bu konuyu ‘gündem değiştirme aparatı’ olarak kullanacaktı ve birkaç ay üzerinde tepinecek yine‘mağdur’ edebiyatı yapacaktı.” Değerli okurlarım, İYİ Parti Lideri Meral Akşener, erkek doğmuş olmayı, kadına karşı üstünlük gören siyasi liderlerin himayesine sığınmak yerine, sıfırdan siyasi parti kurma cesareti göstermiş ilk Türk kadın siyasetçimiz olarak; desteği, alkışı ve takdiri hak ediyor… Erkek egemen muhafazakâr camiada, öğretmen, öğretim üyesi, milletvekili, bakan ve meclis başkan vekili olma becerisini göstermiş, bir kadın siyasetçinin karşılaşabileceği zorlukları, engelleri, kız evladınızın gözünden okumanızı istiyorum… Kısa bir süre önce, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Meral Akşener’e “Fosforlu Cevriye” yakıştırmasında bulundu. TBMM Başkanvekili Celal Adan daha da ileri giderek, Akşener’in ailesi ve İyi Parti Meclis grubunu kastederek “Sizin anneleriniz belli ama babalarınız belli değil” diye ifadede bulundu. Seksenine merdiven dayamış, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yardımcıları Celal Adan ve Semih Yalçın, kavgada bile söylenmeyecek ölçüde ağır; cinsel şiddet içerikli, ahlak yoksunu, bu saldırıları kim için, ne için, ne sebeple yapıyorlar? Cevap belli: Son anketlerde İYİ Parti oy oranları yüzde 15 bandını aşmaya çalışırken, MHP oyları yüzde 7’lere geriliyor. MHP oyalarındaki erimenin nedeni olarak, İYİ Partinin etkili muhalefetini gördükleri için en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar. Belden aşağıya çirkin saldırılarda bulunuyorlar. İki kız babası olarak, Meral Hanım’a ve bütün kadınlara yapılan her tür saldırıyı şiddetle lanetliyorum!  MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin kurucusu Özer Sencer’ in geçen hafta Twitter hesabından paylaştığı son anket sonuçlarına göre: seçmenin yüzde 28,7’si HDP’ ye ‘Asla oy vermem’ demiş. Bu oran AK Parti için yüzde 27,7, CHP için15,7, İYİ Parti için ise 0,8 olmuş. Yani bu araştırmaya göre seçmen için ‘en sempatik’ parti olarak İYİ Parti öne çıkıyor! Prof. Dr. Özer Sencer, “bu verinin en önemli sonucu, toplumda İYİ Parti karşıtlığı yok denecek kadar az olması nedeniyle, Meral Akşener’in merkeze yürüyüşü devam eder ve yüzde 13-15 direnç hattını aşabilirse, bu özellik büyük bir avantaja dönüşebilir.” diyor. Bu araştırmalardan da anlaşılıyor ki, Meral Akşener liderliğinde İYİ Parti, Merkez sağın en büyük partisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor… Tam da muhalefetin güçlendiği böyle bir dönemde, gece yarısı bildirisi gelirse demokratik yaşamın gelişmesi, kadının toplumdaki yerinin yücelmesi için bedel ödemeye devam eden İYİ Parti Lideri Meral Akşener’ in kızmaya hakkı vardır. 5 Nisan’ da İYİ Parti Lideri’ne kızanlar, eleştirenler, bugün kumpası çökerterek, amiralleri de kurtaran ve halkın gündeminin perdelenmesini engelleyen Meral Akşener’e teşekkür etmelidir. Değerli okurlar, Almanya, Danimarka, Norveç, Slovakya, Finlandiya, Estonya, Tayvan, İzlanda, Belçika, Sırbistan, Yeni Zelanda, Gürcistan, Singapur, Bangladeş, Etiyopya, Namibya, Aruba, Barbados’ u bile kadınlar yönetiyorken, Türk kadınına bu ülkelerden çok daha önce haklarını vermiş Atatürk’ün ülkesi, neden bir kadın tarafından yönetilmesin! Atamızın en büyük ülküsü, Türk kadınını eğitmek ve toplumdaki yerini yüceltmekti! Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına, Selanik kökenli bir kadın olan, Meral Akşener yönetimi ile neden girmeyelim! Neden kadın liderler tarafından yönetilen ülkelerdeki, huzur, güven, hoşgörü, şefkat; özgürlük ve adalet iklimi bizi de kucaklamasın! Neden olmasın! Esen kalın.