deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Pınar Billur Odabaşı
Köşe Yazarı
Pınar Billur Odabaşı
 

“Bazı insanlar…”

Ne çok kullanırız bir şeyi anlatırken “Bazı insanlar…” ile başlayan cümleleri… Sâhi nasıldır “bazı insanlar?” biraz fikir alışverişi yapmaya ne dersiniz?  Bazı insanlar; inanılmaz sulugözlüdür… Yoklukla veya zorlukla geçen çocukluğunu anlatırken bile gözleri dolar, yıllar geçse de en iyi mevkilere gelse de gözyaşları akmamak için verdiği çabaya her daim yenik düşer… Ahhh ne güzel insanlardır onlar…   Bazı insanlar da tam tersine çok zalimdir… Sevgiden, merhametten bi’haber… Onlar için keşke “İmalat hatası var, geri topluyoruz” deseler… Gönüllü çalışmazsam bana da Pınar demesinler!..   Bazı insanlar ise fazla şekilcidir… Meselâ onlar; peynir-ekmek yiyene gariban; ekmeğin üzerine peynir koyup, bir de kürdan saplaya jet sosyete  muamelesi yaparlar. Ne beyhude bir ayrımdır bu böyle…   Bazı insanlar; herkesi istediği kalıba sokmak ister… Özellikle erkekler bu mesajım size; trip atmasın, dırdır etmesin, hep elimin altında, gözümün önünde olsun, nazlı nazlı süzülsün istiyorsanız bence gidin Japon Balığı alın...   Bazı insanlar; her ortamda, her zaman herkesle çok iyi anlaşır. Muhtemelen kişisel çıkarları; duruşlarının önüne geçmiştir… İşte bu insanlar, tıpkı ayakkabı mağazası gibidir; her numara vardır Allah için!..   Bazı insanlar da gösteriş budalasıdır… Özellikle eğitimsiz olup, illegal yollardan paraya kavuştukları her hallerinden belli olan bu insanlardaki iticilik, yeryüzünde başka hiçbir canlıda yok diye düşünüyorum… O paylaştığınız fotoğraflarda ısrarla gözümüze soktuğunuz; araba direksiyonundaki ambleme, ayakkabınızın markasına, saatinizin modeline hayranlık duyacağımızı sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz… Çünkü kültürlü ve güzel yürekli insanları; sadece ve sadece sağlam karakterinizle etkileyebilirsiniz; o nedenle kendinizi boşa paralamayın derim ben…   Bazı insanlar, iki kelime ettiğinizde sizin hakkınızda az çok fikir sahibi olur… Bazıları da tam tersine “tanıma” olgusundan yoksundur; “8 yıldır flört ediyoruz, birbirimizi tanıyoruz” diyenleri duyunca; o an “Canım az olmuş o, biraz daha çıkın da Bağkur maaşa bağlasın sizi, emekliliğe ne kaldı şunun şurasında” diyorum içimden…    Tanımak demişken; bazı insanları iki kez tanırsınız; ve ne yazık ki canınızı acıtsa da gerçek olanı ikincisidir… “Tanıştığımıza memnun oldum” sözünü geri almak istediğimiz saniyelerden bahsediyorum.   Bazı insanlar sevmeyi öğretir; bazıları sevmekten vazgeçmeyi… Siz ilkini seçin derim ben… Fakat; size sevmeyi öğreten kişi, sevmekten vazgeçmeyi öğreten kişi ile aynıysa işte o zaman işler çok karışık demektir; oluruna bırakın… Su akar yolunu bulur…   Bazı insanlar dosdoğru sevmenin vücut bulmuş hâli gibidir; gözü gönlü başka hiç kimseye kaymaz. Onlar, sevgilisinin arabada düşen saçının telini bile saklar; atmaya kıyamaz… “Hâlâ böyleleri var mı?” diye sormayın; evet var biliyorum; tabii ki sayıları çok az… Onlar çok uzun yaşasın Allahım n’olur…   Bazı insanlar da tam tersine sevginin kıymetini hiç bilmez; ne yaparsanız yapın; sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi pervasızca çekip gider… En kırıcı olanı da; bir zamanlar “beni beğensin” diye ayna karşısında saatlerce hazırlanıp, nefes nefes yanına koştuğunuz o insanın; size basit bir whatsapp mesajıyla veda etmesidir zaten. Veda mı cefa mı; ödül mü ceza mı orası faili meçhul cinayet… “Bir acı kahvenin kırk yıl hatrı vardır” sözüne en içten sitemleri ilettiğinizi duyar gibiyim…    Bazı insanlar için de durum tam tersidir; “gidenler” gitseler bile; bir şarkıdaki izi, yastıktaki kokusu, o saniye gözlerinizden haylaz yağmurlar yağdırmaya yeter de artar ve hafızanız o yüzü hiç eskitmez. Çünkü gerçekten birbirini çok seven iki insan; yıpranmakla yıllanmak arasındaki ince çizgiyi çok iyi bilir. Anılarla kimileri yıpranır, kimileri yıllanır. Yıprananın kıymeti yokken; yıllanana değer biçilmez. Yani o kişinin yerine kolay kolay  hiçkimseyi koyamazsınız…   Eskilerin hayata dair bir öğretisi geldi aklıma; “Birine en çok iki kez git. Sonra bir kez onun gelmesini bekle. Gelmiyorsa bir daha gitme” demiş büyüklerimiz… Günümüzde maalesef herkes birbirine misilleme yapma yarışında; egolar tavan… Hâl böyleyken hiçbir çıkarı olmamasına rağmen siz bir adım atınca; koşa koşa yanınıza gelen eşinizin, akrabanızın, dostunuzun, sevgilinizin kıymetini iyi bilin… Bir de siz hiç adım atmadığınız halde; sizi sahiplenen, soluğu hep yanınızda alanlar varsa; onlara sımsıkı tutunun. Eğer onları da küstürmeyi başardıysanız oturup ağlayın; ciddiyim kaybettiğinize yanıp, hüngür hüngür ağlayın; açılırsınız, söz selpaklar benden; n’apalım dost acı söyler…    Bir de yüzümüze gülen ama içten içe iyi olmamızı hiç istemeyen “bazı insanlar” vardır. Şekersiz içilen çayın içindeki çay kaşığı kadar anlamsızdır onlar… Hani kapıyı direkt olarak yüzümüze kapatmayıp, cereyan yapsın diye arkamızdan pencere açanları kastediyorum; onlara da olgunlukla gülüp geçmeyi öğrendik mi hiçbir yerimiz tutulmaz evelallah…   
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2022 - Pazar

“Bazı insanlar…”

Ne çok kullanırız bir şeyi anlatırken “Bazı insanlar…” ile başlayan cümleleri… Sâhi nasıldır “bazı insanlar?” biraz fikir alışverişi yapmaya ne dersiniz? 

Bazı insanlar; inanılmaz sulugözlüdür… Yoklukla veya zorlukla geçen çocukluğunu anlatırken bile gözleri dolar, yıllar geçse de en iyi mevkilere gelse de gözyaşları akmamak için verdiği çabaya her daim yenik düşer… Ahhh ne güzel insanlardır onlar…

 

Bazı insanlar da tam tersine çok zalimdir… Sevgiden, merhametten bi’haber… Onlar için keşke “İmalat hatası var, geri topluyoruz” deseler… Gönüllü çalışmazsam bana da Pınar demesinler!..

 

Bazı insanlar ise fazla şekilcidir… Meselâ onlar; peynir-ekmek yiyene gariban; ekmeğin üzerine peynir koyup, bir de kürdan saplaya jet sosyete  muamelesi yaparlar. Ne beyhude bir ayrımdır bu böyle…

 

Bazı insanlar; herkesi istediği kalıba sokmak ister… Özellikle erkekler bu mesajım size; trip atmasın, dırdır etmesin, hep elimin altında, gözümün önünde olsun, nazlı nazlı süzülsün istiyorsanız bence gidin Japon Balığı alın...

 

Bazı insanlar; her ortamda, her zaman herkesle çok iyi anlaşır. Muhtemelen kişisel çıkarları; duruşlarının önüne geçmiştir… İşte bu insanlar, tıpkı ayakkabı mağazası gibidir; her numara vardır Allah için!..

 

Bazı insanlar da gösteriş budalasıdır… Özellikle eğitimsiz olup, illegal yollardan paraya kavuştukları her hallerinden belli olan bu insanlardaki iticilik, yeryüzünde başka hiçbir canlıda yok diye düşünüyorum… O paylaştığınız fotoğraflarda ısrarla gözümüze soktuğunuz; araba direksiyonundaki ambleme, ayakkabınızın markasına, saatinizin modeline hayranlık duyacağımızı sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz… Çünkü kültürlü ve güzel yürekli insanları; sadece ve sadece sağlam karakterinizle etkileyebilirsiniz; o nedenle kendinizi boşa paralamayın derim ben…

 

Bazı insanlar, iki kelime ettiğinizde sizin hakkınızda az çok fikir sahibi olur… Bazıları da tam tersine “tanıma” olgusundan yoksundur; “8 yıldır flört ediyoruz, birbirimizi tanıyoruz” diyenleri duyunca; o an “Canım az olmuş o, biraz daha çıkın da Bağkur maaşa bağlasın sizi, emekliliğe ne kaldı şunun şurasında” diyorum içimden… 

 

Tanımak demişken; bazı insanları iki kez tanırsınız; ve ne yazık ki canınızı acıtsa da gerçek olanı ikincisidir… “Tanıştığımıza memnun oldum” sözünü geri almak istediğimiz saniyelerden bahsediyorum.

 

Bazı insanlar sevmeyi öğretir; bazıları sevmekten vazgeçmeyi… Siz ilkini seçin derim ben… Fakat; size sevmeyi öğreten kişi, sevmekten vazgeçmeyi öğreten kişi ile aynıysa işte o zaman işler çok karışık demektir; oluruna bırakın… Su akar yolunu bulur…

 

Bazı insanlar dosdoğru sevmenin vücut bulmuş hâli gibidir; gözü gönlü başka hiç kimseye kaymaz. Onlar, sevgilisinin arabada düşen saçının telini bile saklar; atmaya kıyamaz… “Hâlâ böyleleri var mı?” diye sormayın; evet var biliyorum; tabii ki sayıları çok az… Onlar çok uzun yaşasın Allahım n’olur…

 

Bazı insanlar da tam tersine sevginin kıymetini hiç bilmez; ne yaparsanız yapın; sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi pervasızca çekip gider… En kırıcı olanı da; bir zamanlar “beni beğensin” diye ayna karşısında saatlerce hazırlanıp, nefes nefes yanına koştuğunuz o insanın; size basit bir whatsapp mesajıyla veda etmesidir zaten. Veda mı cefa mı; ödül mü ceza mı orası faili meçhul cinayet… “Bir acı kahvenin kırk yıl hatrı vardır” sözüne en içten sitemleri ilettiğinizi duyar gibiyim… 

 

Bazı insanlar için de durum tam tersidir; “gidenler” gitseler bile; bir şarkıdaki izi, yastıktaki kokusu, o saniye gözlerinizden haylaz yağmurlar yağdırmaya yeter de artar ve hafızanız o yüzü hiç eskitmez. Çünkü gerçekten birbirini çok seven iki insan; yıpranmakla yıllanmak arasındaki ince çizgiyi çok iyi bilir. Anılarla kimileri yıpranır, kimileri yıllanır. Yıprananın kıymeti yokken; yıllanana değer biçilmez. Yani o kişinin yerine kolay kolay  hiçkimseyi koyamazsınız…

 

Eskilerin hayata dair bir öğretisi geldi aklıma; “Birine en çok iki kez git. Sonra bir kez onun gelmesini bekle. Gelmiyorsa bir daha gitme” demiş büyüklerimiz… Günümüzde maalesef herkes birbirine misilleme yapma yarışında; egolar tavan… Hâl böyleyken hiçbir çıkarı olmamasına rağmen siz bir adım atınca; koşa koşa yanınıza gelen eşinizin, akrabanızın, dostunuzun, sevgilinizin kıymetini iyi bilin… Bir de siz hiç adım atmadığınız halde; sizi sahiplenen, soluğu hep yanınızda alanlar varsa; onlara sımsıkı tutunun. Eğer onları da küstürmeyi başardıysanız oturup ağlayın; ciddiyim kaybettiğinize yanıp, hüngür hüngür ağlayın; açılırsınız, söz selpaklar benden; n’apalım dost acı söyler… 

 

Bir de yüzümüze gülen ama içten içe iyi olmamızı hiç istemeyen “bazı insanlar” vardır. Şekersiz içilen çayın içindeki çay kaşığı kadar anlamsızdır onlar… Hani kapıyı direkt olarak yüzümüze kapatmayıp, cereyan yapsın diye arkamızdan pencere açanları kastediyorum; onlara da olgunlukla gülüp geçmeyi öğrendik mi hiçbir yerimiz tutulmaz evelallah… 

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.