Günümüzde maalesef kadın ve erkek davranışları yer değiştirmeye başladı… Ruhsal ve fiziksel sağlık problemleri olanları tenzih ediyorum elbette… Fakat illa ki size de denk gelmiştir bu yapay ve abartılı hal ve hareketlerdeki belirgin rol değişimleri… Hadi gelin bu konuyu örneklerle masaya yatıralım bugün…   Mesela; trafikte kimseye tahammülü olmayan kadınlar görüyorum. Yeşil ışık yandığı saniyede kornaya abanıyorlar. En ufak bir hatanızda camı açıp ağıza alınmayacak küfürler eden hemcinslerime tanık olup, onlar adına utandığın çok oluyor. Şimdi o ipek saçların, bakımlı ellerin, makyajlı gözlerin bir anlamı kaldı mı? Kalmadı asla… Karşınızdaki insana ne kadar itici göründüğünüzü ahhh bir bilseniz!…   Bir de kadınların dibinden ayrılmayan; her şeye yorum yapan erkekler var… En çok da kuaför, estetisyen ve moda sektöründe görev alan erkeklerde bu feminen eğilimler daha belirgin oluyor… Evli barklı koca koca adamların; müşterisine “Di mi kızzzz!”  diye başladıkları lakayıt cümlelere “ayol” da eklenince hadi çık işinden çıkabilirsen… Ben bu zorlama taklitleri; bir erkeğin ne duruşuna ne de varoluşuna pek yakıştıramıyorum.   Vücut geliştirme, boks, tekvando vs. gibi spor dallarında aşırıya kaçan kadınların da zamanla daha maskülen olduğu aşikâr… Oysa bir kadın; ölçülü bir spor programıyla hem fiziğini hem de güzelliğini koruyabilir… Uçan tekme atmayı öğrenmek yerine; zarafet kurallarını benimsemeyi tercih edenleri daha sempatik bulduğumu itiraf etmeliyim…    İncecik babet çorabı ve tayttan hiçbir farkı olmayan daracık pantolonlarla arz-ı endam eden erkeklere şunu belirtmek isterim ki; kadınların çoğu sizden etkilenmeyi bırakın; böyle bir prototipi fazlasıyla komik buluyor… Bir de vitamin tozlarını içip içip, spor salonunda şişirdiğiniz kol ve göğüs kaslarınızı gözümüze sokmak için iki beden küçük gömlek alıp, yarı belinize kadar düğmelerinizi açık bırakmanız da pek işe yaramıyor bilin istedim…    Evin patronu gibi davranan, otoriter, sert ve her daim agresif davranan kadınlara gelelim şimdi de… Ne yani; karşınızdaki insan vakti zamanında size nikah masasında “evet” dedi diye; artık bugüne kadar keyif aldığı hobilerini, alışkanlıklarını, karakterini çöpe mi atsın? Halı saha maçına gidebilmek için hanımına yalvaran erkeklerin bu dramı n’olucak böyle? Ya da ayda yılda bir erkek erkeğe çıkılan yemeklerde; konum bilgisi istemek, görüntülü aramak, anlık fotoğraf istemek de nasıl hastalıklı bir ruh halidir böyle? Bu kadar “kabadayılık” bir kadına hiç yakışmıyor bence…     Yapılan pek çok araştırmalar da erkeklerin; naif, kibar, tebessümlü kadınları daha çok beğendiğini doğruluyor… Dolayısıyla; kadın, yaradılışına uygun bir çizgide yürüdüğü zaman göze daha hoş geliyor. Zaten incelik, sükût ve zerafet; kadını her gittiği yerde sultan yapıyor. Erkeklere de naçizane tavsiyem; ne çok yılışık ne çok ciddi; ne çok kırılgan ne de çok sert olun lütfen… Evet kadınlar, komik erkekleri çok sever ama hepsi gider ciddiyetini koruyan mühendislerle evlenir… Sevmek başkadır; etkilenmek başka şey… O nedenle erkeklere ölçülü olmalarını öneriyorum… Bir de mümkünse o lüks otomobillerinizin anahtarlarını; ilk buluşmalarda lütfen masanın orta yerine koymayın e mi; çünkü aklı başında, karakteri oturmuş hiçbir kadını bunlarla etkileyemezsiniz…  Velhâsıl; birbirinin rollerini çalmayan; kibarlığı, görgüyü, nezaketi ve ölçüyü elden bırakmayan “Adam gibi adamlar” ve “Kadın gibi kadınlara bir miktar hayranım galiba ben…