deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Pınar Billur Odabaşı
Köşe Yazarı
Pınar Billur Odabaşı
 

Sabır ile tahammül aynı şey midir?

Sabır ve tahammül birbirini çağrıştıran, kimi zaman aynı anlama geldiği düşünülen; oysa birbirinden tamamen farklı olan iki derin kelimedir... Ama biz sabırlı bir kişinin; tahammüllü olduğunu düşünürüz nedense... Ya da her şeye tahammül eden birinin çok sabırlı olduğu hissiyatına kapılırız. Oysa sabır; sevdiğimizden gelen zorlukları kucaklayabilme sanatıdır... Tahammül ise tam tersi; varlığından rahatsızlık duyduklarımıza dayanma eşiğidir... Örneğin; çok sevdiğiniz birisine yeniden kavuşmayı beklemeniz; “sabır”dır... Tahammül ise tam tersi O’nsuz olmayı isteme duygusudur... Dolayısıyla sabrın hammaddesi “sevgi”dir... İçinde sevgi barındırmayan hiçbir şeye tahammül edemeyişimiz de işte bu yüzdendir... Mesela farzedin ki; gece uyuyorsunuz ve telefonunuz çaldı, patronunuz arıyor. İlkinde gayet anlayışlı ve sakin bir şekilde konuştunuz... Aradan bir saat geçti ve tam uykuya daldığınız an telefonunuz yine çaldı; yine açtınız ve aynı kişi ile konuştunuz... O telefon iki saat sonra çaldığında; sizi arayan kişinin ardından “Ehhhh yeter bee!” dersiniz. Bu tahammül sınırıdır... Şimdi aynı örneği yeni doğum yapmış bir anneye uyarlayalım... Tam uyuyorsunuz, bebek ağlıyor; aradan iki saat geçiyor; yine kalkıyorsunuz; yine, yine, yine... Üstelik bu durum günlerce, gecelerce, haftalarca devam ediyor. Ama işte biz buna “sabır” diyoruz... Neden? Çünkü içinde koşulsuz bir “sevgi” var... “Sabır” ve “tahammül”ün en önemli ortak yanı ise; suistimale çok açık olmalarıdır. Yani kendince uyanık geçinenlerin; iyi niyetli insanları sömürme telâşıdır... Günün birinde güzel dostlukları, temiz ilişkileri, gönül bağlarını kaybetmenin fragmanıdır bir nevi... Pişmanlığın binbir türlüsüdür... Tek yön uçak bileti gibidir; dönüşü yoktur. Çocuk parklarındaki tahterevalli gibidir “sabır” ve “tahammül”; Biri yukarıdayken, diğeri aşağıdadır... Dolayısıyla tahammül havadaysa; sabrın özü “sevgi” yerçekimine yenik düşmüş demektir... “Bunu affedersem kendime saygım kalmaz” vazgeçişinin ayak sesleridir... O yüzden en güzeli; değer verdiğiniz insanları o noktaya getirmemektir. Bu dünyanın bir pencere olduğunu hatırlayıp; her gelenin bakıp geçtiğini anımsayabilirsek; hırslarımızdan da arınmış oluruz... Mesela; jilet çok keskindir ama bir ağacı kesemez. Balta çok güçlüdür ama bir erkeği traş edemez. Hayattaki her şey kendi içinde, kendi amacına göre değerlidir... O yüzden kendinizi başka insanlarla kıyaslamak, ya da onların mutluluğuna bile tahammül edememenin yıpratıcı etkisine maruz kalmak yerine; sabrın sakinliğine, hoşgörüsüne teslim olun... Çünkü sabır; kuvvetin başka adıdır, acelenin panzehiridir, ruhun güzelliğini ortaya çıkaran yegâne güçtür, doğru kararların çıkış noktasıdır... Tabii burda bilmemiz gereken en önemli nokta şudur; sabretmeyi öğrenmek de; “sabır” ister... O hâlde e hadi kolay gelsin hepimize...
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2020 - Salı

Sabır ile tahammül aynı şey midir?

Sabır ve tahammül birbirini çağrıştıran, kimi zaman aynı anlama geldiği düşünülen; oysa birbirinden tamamen farklı olan iki derin kelimedir... Ama biz sabırlı bir kişinin; tahammüllü olduğunu düşünürüz nedense... Ya da her şeye tahammül eden birinin çok sabırlı olduğu hissiyatına kapılırız. Oysa sabır; sevdiğimizden gelen zorlukları kucaklayabilme sanatıdır... Tahammül ise tam tersi; varlığından rahatsızlık duyduklarımıza dayanma eşiğidir... Örneğin; çok sevdiğiniz birisine yeniden kavuşmayı beklemeniz; “sabır”dır... Tahammül ise tam tersi O’nsuz olmayı isteme duygusudur... Dolayısıyla sabrın hammaddesi “sevgi”dir... İçinde sevgi barındırmayan hiçbir şeye tahammül edemeyişimiz de işte bu yüzdendir... Mesela farzedin ki; gece uyuyorsunuz ve telefonunuz çaldı, patronunuz arıyor. İlkinde gayet anlayışlı ve sakin bir şekilde konuştunuz... Aradan bir saat geçti ve tam uykuya daldığınız an telefonunuz yine çaldı; yine açtınız ve aynı kişi ile konuştunuz... O telefon iki saat sonra çaldığında; sizi arayan kişinin ardından “Ehhhh yeter bee!” dersiniz. Bu tahammül sınırıdır... Şimdi aynı örneği yeni doğum yapmış bir anneye uyarlayalım... Tam uyuyorsunuz, bebek ağlıyor; aradan iki saat geçiyor; yine kalkıyorsunuz; yine, yine, yine... Üstelik bu durum günlerce, gecelerce, haftalarca devam ediyor. Ama işte biz buna “sabır” diyoruz... Neden? Çünkü içinde koşulsuz bir “sevgi” var...

“Sabır” ve “tahammül”ün en önemli ortak yanı ise; suistimale çok açık olmalarıdır. Yani kendince uyanık geçinenlerin; iyi niyetli insanları sömürme telâşıdır... Günün birinde güzel dostlukları, temiz ilişkileri, gönül bağlarını kaybetmenin fragmanıdır bir nevi... Pişmanlığın binbir türlüsüdür... Tek yön uçak bileti gibidir; dönüşü yoktur. Çocuk parklarındaki tahterevalli gibidir “sabır” ve “tahammül”; Biri yukarıdayken, diğeri aşağıdadır... Dolayısıyla tahammül havadaysa; sabrın özü “sevgi” yerçekimine yenik düşmüş demektir... “Bunu affedersem kendime saygım kalmaz” vazgeçişinin ayak sesleridir... O yüzden en güzeli; değer verdiğiniz insanları o noktaya getirmemektir.

Bu dünyanın bir pencere olduğunu hatırlayıp; her gelenin bakıp geçtiğini anımsayabilirsek; hırslarımızdan da arınmış oluruz...

Mesela; jilet çok keskindir ama bir ağacı kesemez. Balta çok güçlüdür ama bir erkeği traş edemez. Hayattaki her şey kendi içinde, kendi amacına göre değerlidir... O yüzden kendinizi başka insanlarla kıyaslamak, ya da onların mutluluğuna bile tahammül edememenin yıpratıcı etkisine maruz kalmak yerine; sabrın sakinliğine, hoşgörüsüne teslim olun... Çünkü sabır; kuvvetin başka adıdır, acelenin panzehiridir, ruhun güzelliğini ortaya çıkaran yegâne güçtür, doğru kararların çıkış noktasıdır... Tabii burda bilmemiz gereken en önemli nokta şudur; sabretmeyi öğrenmek de; “sabır” ister... O hâlde e hadi kolay gelsin hepimize...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.